Çekingenlere;
Bazen bir
yabancıyla karşılaştığımızda fazlasıyla çekingen ve uzak olabiliriz. Bu tepki
mantıklı değil. Aslında başka insanlarla ilişkiye girmekten korkmak için hiçbir
neden yok. Sadece aynı özlemler, aynı ihtiyaçlarla bizim gibi insanlar olduklarını
fark etmemiz lazım,
o zaman buzları eritip iletişim kurmak kolaylaşır.
o zaman buzları eritip iletişim kurmak kolaylaşır.
Biriyle ilk karşılaşmamda, kendime karşımdakinin
her şeyden önce benim gibi mutlu olup acı çekmek istemeyen bir insan olduğunu
söylüyorum. Yaş, cüsse, deri rengi ve sosyal rütbesi hiç önemli değil
gerçekten; özünde aramızda hiçbir fark yok. Bu yolla, o insana sanki ailemden
biriymiş gibi açılabilirim ve bütün çekingenlik kaybolur.
Çekingenlik
çoğunlukla kendine güven eksikliğinden ve formalitelere, geleneklere çok fazla
bağlılıktan kaynaklanır. Başkalarına takdim etmek istediğimiz görüntünün
tutsaklarıyız. Bu durumda davranışımız çok yapaylaşır. Doğal eğilimlerimiz
bazen oldukça güçlü bir şekilde bize bunu hatırlatmaz mı?
Çekingenlik bir
kendini koruma biçimi ve çok sıkılgan olduğumuzun belirtisi de olabilir. Ama
çelişkili bir biçimde, ne kadar kendimizi korumaya uğraşırsak, o kadar kendimize
güvenimizi kaybeder ve utangaçlaşırız. Diğer taraftan başkalarına açıldıkça,
sevgi ve şefkat gösterdikçe, kendimizle ilgili daha az saplantılı ve daha fazla
güvenli oluruz.
-alıntı-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder