Artık
bir çok kişi başarılı olmak için nelerin yapılması gerektiğini biliyor
ama, gene de bir çok kişi başarılı olamıyor ve kendi kendine bunun
nedenini soruyor.
Yani yapılması gerekeni yapmalarına karşın
başarı neden gelmiyor? İşte bütün sorun burada yatıyor. Sevdiğimiz dalda
bir işyeri açıyoruz ama gelin görün ki işler iyi gitmiyor.
Veya en
azından bir süre sonra işler bozuluyor
(Tabi işlerini başarıyla yürütenlere sözümüz yok). Bunun sebebi ne
olabilir dersiniz? Bir işe giriştiğimizde, kendimize bir hedef tayin
etmişiz demektir. Hedefi gözden kaçırdığımızda ise işler bozulur. O
zaman ortaya şu çıkıyor:
Kendimize tayin ettiğimiz hedef bizi
harekete geçirecek ve arkasından koşturacak kadar enteresan değil. Belki
de yapmaya başladığımız yeni işi başkalarının hatırı veya moda olduğu
için yapıyoruz. Bu durumda başarı kendini tam manasıyla göstermez, çünkü
kişi bu işe var gücüyle sarılmaz. Hedef tayin ederken bu ‘küçük’ nokta
gözardı edilmemeli.
Yapmaya başladığımız iş üzerine ‘Ben bu işi seviyor muyum’ diye düşünmeliyiz.
Bir işe, ‘başarısız’ olacağım diye değil, ‘başarılı’ olacağım diye işe
girişmeliyiz. ‘Ben bir işe giriştim ama bakalım sonu ne olacak’
şeklindeki bir düşünceyle bir işe başladık mı yenilgiyi baştan kabul
ettik demektir. Bu durumun bilinçaltındaki görüntüsü şöyledir: Başladığı
bir işten vazgeçen birinin bilinçaltına oynayan film değişmiştir. Çünkü
bir insan bilinçaltında neleri bulunduruyorsa, nelerin hayalini
görüyorsa, neleri düşünüyorsa, bu düşünceler ister iyi ister kötü olsun,
yaşamında da onları gerçekleştirir. İşte bu durum insan için bir dönüm
noktasıdır. Yaptığı işe karşılık bilinçaltında başka düşünceleri olan
birinin, ya yaptığı işi, ya da bilinçaltındaki düşüncelerini
değiştirmesi gerekir. Çünkü bilinçaltı başrolü oynar, yani tayin eder.
Bilinçaltı şakaya gelmez bir mekanizmadır. O sizin düşüncelerinizi
uygulamak zorundadır. Yapmak istediğiniz iş, öğrenmek istediğiniz meslek
bilinçaltında devamlı taze kalmak, yerini korumak zorundadır. Hedefi
gözden kaçırmamanın anlamı da budur.
Hüdai Ülker
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder