Ruhunuz ve Siz


Hayatımızda istemediğimiz ya da beklemediğimiz bir olay başımıza geldiğinde, onun amacı bizim bu olayı yargılamamız değil; bu olaya sorular sorup durumu anlamamızdır. Bu sorular sizin başınıza gelen durumla ilgili şikayetler şeklinde değil de daha çok olayın gerçek amacını anlamaya yönelik olmalıdır. Ana amacı anlamaya yönelik çalışmalar şu tip sorular içermemelidir:

Neden kötü şeyler hep benim başıma gelir?
Neden böyle aksilikler gelirde beni bulur?

Bu sorular bize asla olayların özünü anlayabilme kolaylığı sağlamaz; bunlar sadece yargılama yapmanıza yol açar. Yargılamanın özünde özgüven eksikliği yatmaktadır ve sizi sadece kurban psikolojine sokar. Böylelikle siz kendinizi, ruhunuza ve dünyaya kapatırsınız. Sorulara bu perspektiften baktığımızda sorduğumuz soruların bizi bir şekilde daha büyük anlayışla ve daha büyük resimle buluşturması gerekir. Daha çok anlayış, daha çok tutku ve daha çok güç hayatlarımızı aydınlatmaya başlar çünkü ruhlar devreye doğru sorularla geçer.

Ruh hayatımızda olan olayların ana merkezidir. Deneyimlerimize ruhumuzun anlam kattığını anladığımızda ve olaylara böyle baktığımızda; soracağımız tüm soruların da adresi ruhtur.

Yaşadığımız her deneyimin ardındaki anlamı anlayarak ya da en azından ilk başlarda deneyerek yaşamak ruhumuzla kuracağımız bağlantının her gün gelişmesini sağlayacaktır.

UYGULAMA: Her gün kendinize biraz zaman ayırın ve ruhunuza içinde yaşadığınız evreni daha derin anlamanıza yardımcı olacak sorular sorun;
  • Bir sonraki adım ne olmalı?
  • Bu durum hayatımda neye dikkat çekmek istiyor?
  • Bu deneyimden ne öğrenmeliyim?

Bu soruları kendinize her gün sorduğunuzda daha değişik vizyonlar, düşünceler, hisler ve anlamlar dolmaya başlayacak hayatlarınıza. Herhangi bir zamanda gelebilecek olan iç görülere ve ilhama açık olun hatta başka işlerle uğraşırken bile.

Pervin VATANSEVER
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder