Şems-i Tebrizi


"Çocukluk çağlarında bana garip bir hal gelmişti. Kimse bu halimi anlayamadı. Babam bile ne olduğunu bilmiyordu. Bana diyordu ki, 'Sen divane değilsin, bilmem ki bu gidişin sebebi ne? Sende bu yola gitmek için gerekli olan ne terbiye var,
ne riyazet var, ne de başka bir şey.' Babama dedim ki: 'Şu sözü benden dinle! Sen ve ben öyle bir haldeyiz ki, sanki bir kaz yumurtasını tavuğun altına koymuşlar; bu yumurtadan kaz yavrusu çıkmış; biraz palazlaşınca bir su kenarına gelir, yavru hemen suya atlar. Ana tavuk etrafında çırpınır; ama o kümes kuşudur; onun suya girmesine imkan yoktur. İşte seninle ben de böyleyiz. Ey babacığım! Ben kendimi yüzdürecek bir deniz görüyorum, benim yurdum o denizdir; halim de; deniz kuşunun hali gibidir. Eğer sen benden isen gel! Yahut ben bu derya içinde senden değilim git, kümes kuşlarına karış. Bu sözlerim sana armağan olsun!' der. Babası, 'Dosta böyle yaparsan düşmana ne yaparsın' der."

ŞEMS-İ TEBRİZİ - MAKALAT
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder