Duman çekilince görürsün; Bineğin at mıdır, eşek midir? - MUHYİDDİN İBN ARABİ

Hakk senden kalbini istedi, sana senin tamamını verdi. Sen de onu (kalbini) temizle. Huzurunda olduğunu, seni murakabe ettiğini bilerek ve korkarak ulula. Nitekim “Gündüz vakti senin için uygun bir meşguliyet vardır” (73 Müzemmil, 7) ayetiyle buna işaret edilmiştir. Sana yirmi dört saat vermiş, bundan farzların vaktini kendine tahsis etmiştir ki, bu da topu topu yarım saat eder.

Sana diyor ki: Bütün vakitlerinde mübah ve dünya işleriyle uğraş, Bana da bu kadar (yarım saat) ayır. İbadet saatlerini beşe böldüm ki sana uzun (ağır) gelmesin.

Ey kardeşim, sen nasıl bir kul olduğuna iyi bak! Şu büyük lütfa bak; eğer mesel ters olsa idi (23 buçuk saat ibadet, yarım saat dinlenme) ne yapardın?

Mükellefiyetteki bu lütufla birlikte, emrine muhalefet ettiğin takdirde sana süre de tanınmıştır. Sana süre vermiş, seni davet etmiş, O’nu azıcık hatırlamana, bir an olsun O’nunla olmana kanaat etmiş, razı olmuştur.

Ey miskin, bunu sana O’ndan başka kim yapar? Böyle âl-i cenap Rabbine, böyle büyük lütfun ve güzel işin sahibine karşı gelmekle onunla savaşıyorsun; utanmıyorsun! Sana süre tanımasına aldanma. Zira “O’nun yakalaması çok şiddetlidir” (88 Buruc, 12), “Rabbinin, haksızlık eden memleketleri yakaladığında, yakalayışı işte böyledir” (11 Hud, 22)

Seninse nefsinden başka verecek fidyen yoktur. Senden bunu alırsa, kim okur, kim öğüt alır. Bedbaht odur ki nefsine vaaz eder, bundan etkilenmez. Allah kime nefsiyle vaaz etmişse sonunda ona başkasıyla kendi kelamıyla vaaz etmiştir. Artık nasıl kul olacağına bak. Adamlarla yarış hattında (parkurunda) yarış.

Emr-i ilahiye muhalefet edip de iyi karşılık gören, iyi yerlere gelen ve hoş manzaralar seyreden seni aldatmasın. Bütün bunlar o kimse için tuzaktır, bilmediği yerden istidractır (iddiacıya azar azar mehil vererek Allah’ın korkunç azabına yaklaştırması).

Kendini sana örnek gösteren bu tip birine de ki:

Duman çekilince görürsün;
Bineğin at mıdır, eşek midir? (s. 76–78)

İbn Arabî, Kitabu't-Tecelliyat ve Kitabul'l Yakin, Çev: Doç. Dr. Abdülvehhab Öztürk

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder