Anne Baba - Çocuk İlişkisi

İnsanın bir potansiyel olduğunun farkında olan aile ortamı, çocuğu bir potansiyel olarak görür. Potansiyel bilincine erişmiş ailede şu bakış hakimdir: "Bu çocuk kendi özel yetenekleri ve eğilimleriyle bu dünyaya gelmiş bir varlık, bir potansiyel yumağıdır. Bu potansiyelin ne olduğunu anlamamız ve daha sonra onu geliştirmemiz çok önemli. Bu çocuk müzik, spor, matematik, soyut düşünce, resim gibi alanların birinde veya birkaçında yetenekli olabilir.
Çocuğu yakından gözlersek hangi alanda yeteneği olduğunu anlayabiliriz ve bu yeteneğin gelişmesine yardımcı olabiliriz. Onun gelişmesine uygun ortam oluşturmak, bizim sorumluluğumuzdur." 

Çocuğun potansiyelini geliştirmek, anababanın sürekli aklındadır; aile her şeyi, onun potansiyelinin kendine özgü bir biçimde gelişmesini düşünerek değerlendirir.

Böyle bir ortamda çocuk, kendini özel hissederek büyür., sürüden biri olmadığını, kendine özgü bir kişi olduğunu bilir. Kendine güveni vardır. 'Ben varım, doğalım, değerliyim, elimden iş gelir ve sevilmeye, özlenmeye layığım', duygusunu geliştirir. Güçlü ve mutludur.

Diğer yandan insanın bir potansiyel olduğunun farkında olmayan aile ortamında çocuğa bir potansiyel olarak bakılmaz; daha doğrusu, anababanın bilinci potansiyel farkındalığıyla donanmadığı için, bakılamaz. Çocuk daha doğmadan önce onun hangi mesleğe sahip olması gerektiğine karar verilir; "Oğlumu makine mühendisi yapacağım", "Kızım Türkiye güzellik kraliçesi olacak", "Para şimdi futbolda; okutmayacağım, onu futbolcu yapacağım" gibi. Çocuğun kendine özgü bir özü, bir potansiyeli olduğunu bilmedikleri içi onu kendi istedikleri kalıba sokmaya çalışırlar; ne var ki, bunu yaptıklarının bile farkında değillerdir. Keşfetmeye çalışan, inceleyen, onun kim olduğunu merak eden bir gözle çocuğa bakamazlar; onun gelişmesine uygun ortam oluşturma sorumluluğunu hissedemezler.

Böyle bir ortamda çocuk kendini özel hissetmez; sürüden biri olduğunu, kendine özgü bir kişiliği olmadığını düşünür. Kendine güveni yoktur. 'Ben yokum, bende bir bozukluk var, değersizim, elimden iş gelmez ve sevilmeye, özlenmeye layık değilim', duygusunu geliştirir. Güçsüz ve mutsuzdur.

Önemli soru: İnsanın bir potansiyel olduğunun farkında olan ailenin çocuğu, farkında olmayan ailenin çocuğundan daha iyi gelişme olanağına sahip olmaz mı?
Farkında olan ailelerin çoğunlukta olduğu bir toplum ile farkında olmayan ailelerin çoğunlukta olduğu bir toplumu karşılaştırdığınızda ne gibi farklar görürsünüz?
On yıllar ve yüz yıllar içinde bu farklar derinleşerek büyümez mi?

Doğan CÜCELOĞLU - İletişim Donanımları
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder