İnsan İlişkilerinin Hayatımızdaki Önemi


İnsanlarla ilişkimiz, gözümüzü dünyaya açtığımız anda başlar ve hayatımızın sonuna kadar sürer. Hayatın hangi alanında olursa olsun, başarılı ve mutlu insanlara baktığımızda, insanlarla iletişimde birer dahi görürüz. Hayattan ne kadar doyum alacağımız ve iş hayatında ne kadar yükseleceğimiz önemli ölçüde insan ilişkilerimizin kalitesine bağlı olarak gelişecektir.

Belki de kendinizi aşağıdakilerden bazılarını söylerken buluyorsunuz;

- Bütün insanlar ne kadar kırılgan, ne yapsam, yanlış bir şey yapmış oluyorum.

- Adınızı tekrar alabilir miyim?

- O da bir şey mi? Ben ondan daha iyisini yaptım.

- Yanlış yapıyorsun, yanlış! Bir şeyi bile doğru yapamaz mısın?

- Doğru dürüst bir arkadaşım hiç olmayacak mı?

- İnsanları boğazlamadan istediklerimi yapmalarını nasıl sağlayabilirim?

- İnsanlar neden benden hoşlanmıyor? Kötü bir insan değilim ki.

- Neden tedirgin olmadan insanlarla birlikte olamıyorum?

- Neden bu kadar güvensizim?

- Herkes ne kadar soğuk.

- Kendimi bazen görünmez hissediyorum.

- İş yerinde herkes sanki beni çıldırtmak istiyor.

- Akşamları kendimi eve zor atıyorum. Beni bu kadar ne yoruyor, bilmiyorum. Halbuki işim o kadar yorucu değil.

- Eşimi bir türlü değiştiremiyorum. İlk evlendiğimizde daha uyumluydu.

- Bu çocuk neden bu kadar problem yaratıyor?

İnsanlarla ilişkilerimizde yolunda gitmeyen bir şeyler var. İlişkilerimizin neden bir türlü yolunda gitmediğini anlayamıyoruz. İnsanlarla yaşadığımız diyaloglar, sürekli zihnimizi meşgul ediyor ve hayatımızı çekilmez hale getiriyor. "Keşke onu söylemeseydim. Neden cevap vermedim? Keşke daha sakin olabilseydim. Acaba şimdi ne düşünüyordur? Bana niye öyle baktı? Neden bana öyle davrandı? Acaba yanlış bir şey mi yaptım? Umarım yanlış anlamamıştır." Kendimize kızıyoruz, geçmişte yaşıyoruz ya da gelecekle başa çıkamama korkusuyla endişe duyuyoruz. Kendimize güvenimiz azalıyor, coşkumuzu kaybediyoruz. Hatta uykumuzda bile bunun sıkıntısından kurtulamıyoruz.

Başarılı insan ilişkilerine sahip olmak, insanlarla sorun yaşamaktan kaçınıp kendinizi ezdirmek ya da agresif davranmak demek değildir. İnsanlarla ilişkiye girmekten korkup kaçınmak da değildir. Yani başarılı insan ilişkileri, insanlarla sorun ya da sürtüşme yaşamamak anlamına gelmiyor. İlişkilerin doyumlu ve mutluluk veren bir durumda olmasıdır.

Bir düşünün, insanlarla rahat olamadığınız için şu ana kadar neler kaybettiniz?

İnsanlarla rahat olamadığımızdan, farklı çevrelere girmekte ya da insanlarla tanışmakta zorluk çekiyoruz. Yeni fırsatlara açılacak kapılardan içeri girmeye korkuyoruz. Bazen tanıdıklarımıza selam verirken bile rahat değiliz. İş yerinde birlikte çalıştığımız insanların desteğini çok fazla alamadık. Bu ise işteki performansımıza yansıdı. Başkalarından mı korkuyoruz, yoksa kendimize mi güvenmiyoruz?

En iyi eğitimi alsanız da, işinizde bir uzman olsanız da, insanlarla iyi ilişkiler kuramıyorsanız, bir noktadan sonra ilerleme sağlayamazsınız. İnsanlarla birlikte olmak size mutluluk vermez. İlişkileriniz, kendinizi iyi hissetmenize değil, kendinizi kötü hissetmenize neden olur.

İş hayatındaki rekabet her geçen gün artıyor. Elbette bilgi ve beceri konusunda kendinizi geliştirmeniz çok önemli. Ama günümüz ekonomik koşullarında, gerekli eğitime, bilgi ve beceriye sahip birçok kişi ya çalışmıyor ya da iş hayatında istediği yere gelememiş durumda. İyi bir üniversite bitirmek ya da elinizde mesleğinizin olması artık yeterli değil. İnsan ilişkileri birçok beceriden daha büyük önem kazanmaya başladı.

Eğer sevdiğiniz alanda çalışıyorsanız, hedefleriniz var ve o yönde ilerliyorsanız, olumlu ve kendine güvenen bir insan olursunuz. İnsanlarla iletişim kurma konusunda ciddi problemler yaşamazsınız.

İnsanlarla ilişkileriniz geliştiği oranda, mutluluğunuz, hayattan aldığınız doyum, iş hayatınızdaki başarı ve geliriniz artacaktır. Sahip olduğunuz ilişkiler, enerjinizi yutmak yerine size yaşama sevinci verecektir.

Cengiz Erşahin - 'Kafesin İçerisindeki Hayat' kitabından

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

1 yorum: