
Tedavinin bilişsel
yaklaşımında dört süreç vardır: Otomatik düşünceleri meydana çıkarmak, otomatik
düşünceleri sınamak, uygunsuz olan afonksiyonel şemaları belirlemek ve uygunsuz
afonksiyonel şemaların geçerliğini sınamak.
1-Olumsuz
Düşünceleri Belirleme
Olumsuz otomatik düşünceler
yani bilişsel çarpıklıklar, dış olaylar ile bir kişinin olaya duygusal tepkisi
arasında karışan bilişlerdir. Bir örnek olarak, "kötü top oynadığımı
gördüklerinde insanlar bana gülecektir" inancı,
top oynamak için o kişiye sorulduğunda olumsuz yanıt vermesine neden olan bir otomatik düşüncedir. Diğer bir örnek de "o kadın beni beğenmiyor" şeklindeki düşünce olup koridorda geçerken bir kadının hastaya selam verilmeyişidir. Her psikopatolojik bozukluğun çarpık düşüncelerden oluşan kendi özel bilişsel profili vardır. Eğer bunlar bilinirse özel bilişsel girişimler için bir çatının oluşması sağlanır. Terapist, hastanın söylediği her cümleyi anladığını düşünmeyip cümlenin anlamını sorarak açıklık kazanmasını sağlamaktadır. Bu teknik eşlerin birbiri ile olan iletişimlerinin ve dinleme becerilerinin gelişiminde terapistin bir model olmasını sağlar. Hasta depresyon, endişe ve sinirle ilgili düşünceleri belirler. Örnek: Hasta ne düşündüğünde kendini daha kötü hissettiğini bulabilir. "Başaramayacağımı düşündüğümde endişe duyuyorum."
top oynamak için o kişiye sorulduğunda olumsuz yanıt vermesine neden olan bir otomatik düşüncedir. Diğer bir örnek de "o kadın beni beğenmiyor" şeklindeki düşünce olup koridorda geçerken bir kadının hastaya selam verilmeyişidir. Her psikopatolojik bozukluğun çarpık düşüncelerden oluşan kendi özel bilişsel profili vardır. Eğer bunlar bilinirse özel bilişsel girişimler için bir çatının oluşması sağlanır. Terapist, hastanın söylediği her cümleyi anladığını düşünmeyip cümlenin anlamını sorarak açıklık kazanmasını sağlamaktadır. Bu teknik eşlerin birbiri ile olan iletişimlerinin ve dinleme becerilerinin gelişiminde terapistin bir model olmasını sağlar. Hasta depresyon, endişe ve sinirle ilgili düşünceleri belirler. Örnek: Hasta ne düşündüğünde kendini daha kötü hissettiğini bulabilir. "Başaramayacağımı düşündüğümde endişe duyuyorum."
Olumsuz Otomatik
Düşüncelerin Sınanması
Terapist bir öğretmen gibi
hastanın otomatik düşüncelerinin geçerliğini sınar. Amacı hastanın doğru
olmayan veya abartılmış otomatik düşüncelerini dikkatli bir muayeneden sonra
red etmesidir. Sıklıkla hastalar kendi kontrolleri dışında ters giden şeylere
karşı kendilerini kınarlar. Olaylar hakkında yaygınlaşmış diğer seçenekleri
açıklamak, doğru olmayan ve çarpık otomatik düşünceleri zayıflatıcı diğer bir
yoldur.
Uygunsuz Olan Afonksiyonel
Şemaları Belirlemek
Hasta ve terapist otomatik
OOD'leri belirlemeye devam ettikçe genellikle afonksiyonel şemalar daha açık
seçik hale gelir. Bu afonksiyonel şemalar bir hastanın yaşamına öncülük eden
kuralları veya uygunsuz genel sanıları temsil eder. Bu gibi kurallara örnekler,
"mutlu olmak için mükemmel olmalıyım" ve "eğer beni kimse
sevmiyorsa ben sevilecek insan değilim". Bu gibi kurallar kaçınılmaz
olarak düş kırıklıklarına, başarısızlığa ve sonunda depresyona neden olur.
Uygunsuz Afonksiyonel
Şemaların Geçerliğini Sınamak
Otomatik düşüncelerin
geçerliğini sınamak gibidir. Terapist hastadan afonksiyonel şemalarını
savunmasını ister. Örneğin, hasta gücü yettiğince kendisini geliştirmek
istediğini söylediğinde terapist "bu senin için neden önemlidir?"
diye sorabilir.
2-Ne Kadar
İnanıyorsun? Ne Kadar Düşünüyorsun?
Düşüncedeki inancın ve düşünceye
bağlı duyguların derecesini değerlendirmedir. Hasta negatif düşüncelerini
(Örnek olarak; üzgün, sinirli, hayal kırıklığına uğramış vb.) belirleyince
hangi düşünce ile hangi duygunun birbirine bağlı olduğunu anlar. Sonra 0'dan 100'e
kadar ne kadar "üzgün" olduğunu ve negatif düşüncesine ne kadar inandığını
dereceler. Örnek: Ben, "Beni sevecek kimseyi bulamayacağım"
düşüncesine %85 derecesinde üzülüyorum ve buna %90 inanıyorum.
3-Olumsuz
Düşünceleri Sınıflandırma
Hasta düşünceyi, düşünceyle
belirtilen düşünme bozukluğuyla sınıflandırır. Yani algılamadaki sistematik
hatalarını farkeder. Yani bilgi işlemedeki sistematik hatalar tespit edilir.
Bunlar:
-Seçici Algılama
-Abartma
-Küçümseme
-Aşırı Genelleme
-Küçümseme
-Aşırı Genelleme
-Bireyselleştirme
-Ya Hep Ya Hiç Tarzında Düşünme
-Ya Hep Ya Hiç Tarzında Düşünme
-Keyfi Çıkarsama
4-Düşüncemin
Doğruluğu Ne İfade Eder? ( Düşey İniş )
Eğer düşünce doğru ise bu
ne demek? Terapist sorar, "Eğer düşüncen doğruysa bu sana ne ifade ediyor?
Bu niçin bir problem? Ne olur?" Bu sorular her bir sorunun cevabi için
sorulur. Örnek: "Eğer partide reddedilirsen, bunun senin için çekici olmadığın
anlamına geldiğini söyledin. Eğer çekici olmazsan ne olur? Sorunlu ilişkilerde
genellikle eşler ya kendilerini ya da eşlerini suçlarlar. Böyle bir durumda
terapist, olaylarla ilgili düşünceleri yeniden anlamlandırmasına yardımcı olup
gerçek dışı suçlamaların oluşmasını engelleyebilir.
5-Altta Yatan
Düşünceyi Tespit Etme
Terapist hastanın altta yatan
kurallarını inceler. Örneğin, hastanın "eğer-o zaman" ve
"yapmalıyım" cümlelerini. Örneğin, "Eğer biri beni sevmezse, bu
sevilecek biri değilim demektir."
6-Düşüncenin
Maliyeti ve Karı - Avantajları ve Dezavantajları Değerlendirmek
Konuya ilişkin avantaj ve
dezavantajların değerlendirip belli bir inanç ve davranışı ortaya çıkarmak ve
geliştirmek, böyle olaylara tek yönlü bakmayı engellemek yönünde önemli bir
diğer tekniktir. Terapist hastadan düşüncenin tüm avantaj ve dezavantajlarını
listelemesini ve avantajlar ile dezavantajlar arasını yüz puana bölmesini
ister. Bu hastanın düşünceyi değiştirmek için motivasyonuna yönelir.
7-Kanıt Arama –
Delillendirme
Her bireyin belli fikirleri
ve inançları bulunmaktadır; ancak bunların kaynağının belirlenmesini ve
sürmesini sağlayacak ne gibi desteğin olduğunu araştırılması gerekmektedir.
Kanıt bulduktan sonra da kanıta bağlı terapist hastanın bu kanıta alternatif
yollar bularak yeniden yapılandırmasına yardımcı olmaktadır. Hasta düşüncesini
destekleyen delilleri listeler. Deliller ne kadar ağırlıklıdır? Delillerin
niteliği nedir?
8-Olayı
Perspektife Oturtmak
Hastadan olayı 0'dan 100'e
kadarlık yelpazede incelemesi istenir. Eğer olay gerçekleşirse ne olur. Ardından
daha kötü ya da iyi ne olabilir. Eğer olay gerçekleşirse hala ne yapılabilir?
9-Çifte
Standart
Terapist hastaya "Bu
standardı başkaları için de uygular mısınız? Neden, neden değil?" diye
sorar. Bireyler bazen yaşadıkları olayla ve bu olayın sonuçları ile ilgili bir
takım felaket senaryoları geliştirip bu geliştirdikleri senaryoların
doğruluğuna da inanabilmektedir. Dolayısıyla, yaşanılan olayla ilgili
"olabilecek en kötü şeyin ne olduğu" danışanla sorgulanır. Bu teknik
aynı zamanda danışanın veya çiftin "Ya hep Ya hiç" şeklindeki bilinçsel
çarpıtması ile ilgili tutumunu da ortaya çıkarabilecek bir tekniktir.
10-Düşünceler
Hakkında Münazara Tekniği
Terapist ve hasta, negatif
düşünce aleyhinde söz alacak şekilde rol alırlar. Roller değişebilir. Hastayı
utandırmadan, kırmadan, gülünç duruma düşürmeden terapist, hastanın bir fikrini
oldukça abartılı hale getirir. Ancak bu tekniğin kullanılmasında bir risk,
hastanın, terapistin bu davranışını kendi durumunu umutsuz gördüğü düşüncesi
ile yaptığını zannedebilir. Onun için her bir teknikte olduğu gibi bu tekniğin
uygulanacağı zamanın iyi belirlenmesi ve danışanla iyi bir terapötik iş birliği
içinde olmak gerekmektedir.
11-Hatalı
Bölgesel Çıkarımlarda Bulunma
Hasta doğrulanmamış sonuçlara
mı varıyor? Örneğin: "Eğer sınavda başarılı olamazsam, ben kendim bir
başarısızım."
Yönlendirilmiş keşif: "" olursa ne olur?" , "bunun anlamı nedir?" ,"sonra ne olur?" gibi sorularla danışanın olayı daha iyi değerlendirmesi sağlanır. Bilinmeyen şeyler başlangıçta korku yaratmakta ancak yüzleşip yeni bir anlam kazandırılması sağlanırsa korku kaybolmaktadır. Bu nedenle hastanın işlevsel olmayan düşüncelerinin açığa çıkarılması ve bunlara geçerli anlamlar kazandırılması önemlidir.
Yönlendirilmiş keşif: "" olursa ne olur?" , "bunun anlamı nedir?" ,"sonra ne olur?" gibi sorularla danışanın olayı daha iyi değerlendirmesi sağlanır. Bilinmeyen şeyler başlangıçta korku yaratmakta ancak yüzleşip yeni bir anlam kazandırılması sağlanırsa korku kaybolmaktadır. Bu nedenle hastanın işlevsel olmayan düşüncelerinin açığa çıkarılması ve bunlara geçerli anlamlar kazandırılması önemlidir.
12-Alternatif
Bir Açıklama Arama - Alternatif Çözümler
Sorunlarla uğraşmak bazen
diğer alternatifleri görmeyi engellediği için eşlere başka alternatiflerin
varlığını göstermek ve yeni çözümler üretmelerine yardımcı olmak gerekmektedir.
Hastadan pek çok alternatif sebebi ve sonucu, özellikle daha az negatif
alternatifi incelemesi istenir.
13-Problem
Çözücü Yaklaşımlar
Hasta düşüncesine bir
problem çözücü olarak yaklaşıyor mu? Problem nedir? Amaç ne olacaktır? Hangi
kaynaklar, bilgiler, beceriler ve hareketler ile ilgilidir? Hasta problemi
çözmek için ne gibi planlar düşünebilir?
14-Kabul
Hastanın fikse etmek ya da kavga etmekten çok, kabul etmeyi öğreneceği bir gerçek var mıdır? Herkes kendi kendine bir takım hatırlatmalarda bulunur, yönlendirme yapar, talimatlar verir. Hasta da kendi kendine yapacağı iç konuşmalarla terapilerde öğrendiği teknikleri kendi kendine hatırlanabilir, bunların güçlenmesini sağlayabilir. Yani kişi hayatındaki tüm gerçekleri kabullenmeli, hayatını daha kaliteli yaşayabilmek için alternatif stratejiler gerçekleştirebilmelidir.
Hastanın fikse etmek ya da kavga etmekten çok, kabul etmeyi öğreneceği bir gerçek var mıdır? Herkes kendi kendine bir takım hatırlatmalarda bulunur, yönlendirme yapar, talimatlar verir. Hasta da kendi kendine yapacağı iç konuşmalarla terapilerde öğrendiği teknikleri kendi kendine hatırlanabilir, bunların güçlenmesini sağlayabilir. Yani kişi hayatındaki tüm gerçekleri kabullenmeli, hayatını daha kaliteli yaşayabilmek için alternatif stratejiler gerçekleştirebilmelidir.
15-Düşünce
Durdurma
Zaman zaman bazı işlevsel
olmayan düşünceler akla gelerek bireyde olumsuz duygular yaratmaktadır.
Dolayısıyla bu, düşüncelerin akla geldiği anda durdurulması tekniğidir.
BİLİŞSEL VE DAVRANIŞÇI MÜDAHALE TEKNİKLERİ
BİLİŞSEL
MÜDAHALE TEKNİKLERİ
1-Olumsuz Düşüncelerin
Bulunması: Terapist, danışmanının söylediği her cümleyi anladığını düşünmeyip
cümlenin anlamını sorarak açıklık kazanmasını sağlamaktadır. Bu teknik eşlerin
birbiri ile olan iletişimlerinin ve dinleme becerilerinin gelişiminde
terapistin bir model olmasını sağlar.
2-Kanıt Aramak: Her bireyin
belli fikirleri ve inançları bulunmaktadır; ancak bunların kaynağının
belirlenmesini ve sürmesini sağlayacak ne gibi desteğin olduğunu araştırılması
gerekmektedir. Kanıt bulduktan sonra da kanıta bağlı terapist danışanın bu
kanıta alternatif yollar bularak yeniden yapılandırmasına yardımcı olmaktadır.
3-Anlamlandırma: Sorunlu
ilişkilerde genellikle eşler ya kendilerini ya da eşlerini suçlarlar. Böyle bir
durumda terapist, olaylarla ilgili düşünceleri yeniden anlamlandırmasına
yardımcı olup gerçek dışı suçlamaların oluşmasını engelleyebilir.
4-Alternatif Çözümler:
Sorunlarla uğraşmak bazen diğer alternatifleri görmeyi engellediği için eşlere
başka alternatiflerin varlığını göstermek ve yeni çözümler üretmelerine
yardımcı olmak gerekmektedir.
5-Katastrofik Düşünceden
Arınmak: Bireyler bazen yaşadıkları olayla ve bu olayın sonuçları ile ilgili
bir takım felaket senaryoları geliştirip bu geliştirdikleri senaryoların
doğruluğuna da inanabilmektedir. Dolayısıyla, yaşanılan olayla ilgili
"olabilecek en kötü şeyin ne olduğu " danışanla sorgulanır. Bu teknik
aynı zamanda danışanın veya çiftin "Ya hep Ya hiç" şeklindeki
bilinçsel çarpıtması ile ilgili tutumunu da ortaya çıkarabilecek bir tekniktir.
6-Avantajları ve
dezavantajları değerlendirmek: Konuya ilişkin avantaj ve dezavantajların
değerlendirip belli bir inanç ve davranışı ortaya çıkarmak ve geliştirmek,
böyle olaylara tek yönlü bakmayı engellemek yönünde önemli bir diğer tekniktir.
7-Kendini yönlendirme:
Herkes kendi kendine bir takım hatırlatmalarda bulunur, yönlendirme yapar, talimatlar
verir. Danışan da kendi kendine yapacağı iç konuşmalarla terapilerde öğrendiği
teknikleri kendi kendine hatırlanabilir, bunların güçlenmesini sağlayabilir.
8-Yönlendirilmiş keşif:
"" olursa ne olur?" , "bunun anlamı nedir?"
,"sonra ne olur?" gibi sorularla danışanın olayı daha iyi
değerlendirmesi sağlanır.
9-Paradoks kullanma: Danışmanı
utandırmadan, kırmadan, gülünç duruma düşürmeden terapist, danışanın bir
fikrini oldukça abartılı hale getirir. Ancak bu tekniğin kullanılmasında bir
risk, danışan, terapistin bu davranışını kendi durumunu umutsuz gördüğü
düşüncesi ile yaptığını zannedebilir. Onun için her bir teknikte olduğu gibi bu
tekniğin uygulanacağı zamanın iyi belirlenmesi ve danışanla iyi bir terapötik
iş birliği içinde olmak gerekmektedir.
10-Düşünce durdurma: Zaman
zaman bazı işlevsel olmayan düşünceler akla gelerek bireyde olumsuz duygular
yaratmaktadır. Dolayısıyla bu, düşüncelerin akla geldiği anda durdurulması
tekniğidir.
11-Rahatsız eden
düşünceleri yeniden tanımlama: Bilinmeyen şeyler başlangıçta korku yaratmakta
ancak yüzleşip yeni bir anlam kazandırılması sağlanırsa korku kaybolmaktadır. Bu
nedenle danışanın işlevsel olmayan düşüncelerinin açığa çıkarılması ve bunlara
geçerli anlamlar kazandırılması önemlidir.
DAVRANIŞÇI
MÜDAHALE TEKNİKLERİ
1-Aktivite planlaması:
Danışmanın gün boyunca bütün aktivitelerini izleyerek kaydetmesi istenir.
2-İletişim kurma-Aktif
dinlenme: Karşıdakini sorgulamadan, eleştirmeden empati kurarak iletişim kurma
ve aktif dinleme. Yine terapist önce seansta daha sonra ev ödevi olarak aktif
dinlemeyi vererek eşler arasında bu becerinin gelişmesini sağlar.
3-Maruz bırakma: Kaçma ve
kaçınma davranışına neden olan durumla danışmanın veya çiftin aşamalı olarak
yüzleştirilmesi.
4-Sosyal beceri ve
atılganlık eğilimi: Sosyal beceri kazandırmak için terapist terapi ortamında
danışanın sorun yaşadığı konuya bağlı rol yaptırıp daha sonra seans dışında
danışmanın kendi başına denemeler yapmasını ister.
5-Kendini değerlendirme: En
çok kullanılan davranışçı tekniklerden olan kendini değerlendirme, seans
başında değerlendirme sırasında ve daha sonra belirlenen değişimlerin
anlaşılmasında kullanılır.Örneğin, danışanın kendisi 0-%100 arasında
değerlendirmesi istenir.
6-Ödevleri sıralama:
Hedeflenen sonuca ulaşabilmek için küçük adımlar planlanır. Çiftin her adımdaki
başarısı değerlendirip bir sonraki adıma geçmesi yönünde motive edilir.
7-Davranış değişimi/ rol
yapma: Terapist, danışana hedeflenen davranışı nasıl yapacağını öğrenmek için
önce kendisi yapar(model olur) , daha sonra danışanın yapmasını ister (Taklit
ettirir.) Seansta yapılan bu canlandırmadan sonra davranışın seans dışında
yapılması istenir.
8-Rahatlama eğilimi:
Bireyin vücudundaki kasları sırası ile gevşetmesi, bir görüntüyü hayal ederek
gevşemesi gibi egzersizler önce seans ortamında yapılır ve daha sonra da ev
ödevi olarak verilir.
Dr. Cem Keçe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder