Dört Ortak

Vaktiyle biri Farısi, biri Arap, biri Türk, biri Rum 4 dört ortak varmış. Ellerine geçen parayla ne yapacaklarına karar verememişler. Farısi, "Haydi engür alalım." demiş. Arap'sa "O da ne öyle, istemem, ineb alalım." demiş. Türk'se tutturmuş "Üzüm de üzüm" diye. Bu arada Rum kararlıymış,
"Geçin hepsini, ingabil alacağız." demiş. Çok geçmemiş, kafadarlar kavgaya tutuşmuş. Nihayet dördünün de aynı şeyi istediklerini anlamışlar. Ama bu sefer yeni bir tartışma çıkmış aralarında. Her biri kendi üzümünü beğenirmiş. Biri kara, biri yeşil, biri sarı, biri mor üzüm salkımı taşırmış. Hepsi kendi üzümünü yere göğe koyamazmış.

Neyse ki oradan gönüllere tercüman bir Sufi geçiyormuş. Kavga ettiklerini duyunca dört satıcıdan birer salkım üzüm almış, bir kaba koyup üzümleri ezmiş. Üzümün suyunu çıkarıp kabuğunu atmış. Çünkü aslolan meyvenin özüymüş, posası değil.


Elif ŞAFAK
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder